Kış aylarının başlamısıyla birlikte sağlık alanında en çok konuşulan konulardan bir tanesi uzun ve ağır geçirilen gribal enfeksiyonlar. Covid-19 sonrası herkesin en çok korktuğu hastalıklardan bir tanesi olan gribal enfeksiyonlarla ilgili uzmanlar şimdilik korkulacak bir şey olmadığını söylüyor. Sürecin uzun süren maske kullanımından sonra olağan geliştiğini söyleyen İstanbul Esenyurt Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğr. Üyesi ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Vilda Barlas aynı zamanda sebebi ile ilgili olarak, “Vücudumuzdaki antikorlar 3 yıldır mutasyona uğrayan gribal enfeksiyon virüslerini tanımıyor” dedi.
Her sene kışın gelmesiyle gribal enfeksiyonlar karşısında vücudumuzun savunma sisteminin harekete geçtiğini aktaran Dr. Vilda Barlas, “Kışın gelmesiyle birlikte tabi ki de virüslerde çoğalma yaşanıyor. Virüslerin çoğalmasına bağlı olarak da üst solunum yolu enfeksiyonları daha çok olmak üzere artıyor. Bu olağan bir süreç fakat 3 senedir pandemi süreci geçirdik ve süre zarfında hepimiz maske taktık. Bu sayede sadece Covid-19'tan değil diğer tüm solunum yolu enfeksiyonu yapan virüslere karşı da korunmuş olduk. Metabolizmamızın bir savunma sistemi var, yabancı bir virüs veya bakteri vücudumuza girdiği zaman savaşır hale geçiyor ve onlara karşı antikor oluşturarak mücadele veriyor. Bu savaş belli bir süre devam eder, virüs galip çıkarsa hasta oluruz, çıkmazsa sağlıklı bir şekilde devam ederiz.
“Tüm virüsler mutasyona uğrar ve bizim antikorlarımız en son 3 sene önceki virüsleri tanıyor”
Zaman içinde solunum yolu virüslerinin mutasyona uğradığını fakat bizim pandemi sürecinde değişen virüslere maruz kalmadığımız için eski antikorlara sahip olduğumuzu aktaran Dr. Barlas, “Virüsler çok akıllıdır, Covid'ten de bildiğimiz gibi her sene veya daha erken süreçte mutasyona uğrayabiliyorlar. Bu 3 sene zarfında vücudumuzdaki antikorlar sabit kaldı, fakat virüsler mutasyona uğradı ve sürekli antijen değiştirdiler. Şuanda da maskesiz dolaştığımız için virüslere daha çok maruz kalıyoruz. Vücudumuz mutasyonlu virüsü tanımıyor. Çünkü bizim antikorlarımız 3 sene önceki antikorlardır. Bu 3 sene içinde bütün virüsler mutasyona uğradıkları için vücudumuz onları tanımıyor” şeklinde konuştu.
“Bağışıklığa daha dikkat etmeli, grip aşısını kesinlikle yaptırmalıyız”
Tanınmayan virüslere karşı da vücudun daha fazla direnç gösterdiğini ve zorlandığını hatırlatan Barlas hastalıkların işte bu sebeple daha uzun ve ağır geçirildiğinin altını çizdi.
Barlas bağışıklık sistemine ekstra dikkat edilmesi gerektiğini de vurguladığı açıklamasını şu şekilde sonlandırdı:
“Virüs vücudumuza girdiği zaman tabi bir reaksiyon oluşuyor. Fakat bu sefer tanımadığı bir mutasyonu olduğu için virüslerle mücadele daha uzun sürüyor o yüzden hastalıklarımız da daha ağır seyrediyor. Aslında vücudumuz tarafından bilinen virüsler fakat vücudumuz onları eski halini belleklerine taşıdığı için eski antikorlar var. Bu yüzden savaş uzun sürüyor. Bence korkulacak bir durum yok. Şunun gibi düşünmemiz lazım; çocuklarımız nasıl okula başladığında virüslerle karşılaştığında sık hasta olup antikor geliştiriyorsa aynı şekilde bizim de vücudumuz yeni de olsa bu virüsle savaşacak, evet hasta olacağız yalnız onlara karşı da antikor geliştirip atlatacağız. Beslenmeye dikkat edip bağışıklık sistemini güçlü tuttukları müddetçe bu süreç de normal bir şekilde ilerleyip son bulacaktır. Bunun yanı sıra kesinlikle grip aşısı da yaptırmalıyız. Enfeksiyon geçirseniz bile bir diğer türüne karşı hastalanmamak için ailenin her yaş bireyi aşıyı yaptırmalıdır.”